grok'a şunları yazdım;
'' blogun yazarı handan/helena; iki isme sahip. sevgilisi garcia, demiryollarında çalışıyor. helena 52 garcia 63 yaşında. helena emekli ve blog yazıyor. gezdikleri yerler; porto, averio, horta, avanca, cabanois, ve civar kasaba ve köylerin hemen hemen hepsi. çünkü trenle seyahat ediyorlar. helena beyaz garcia kırmızı şarap seviyor. espressoyu ikisi de çok seviyor. bir köy evinde kalıyorlar. ev sahibi kadın helenadan pek hoşlanmıyor. laf aramızda onu kıskanıyor sanki biraz. yalnız bir kadın ve sanırım garcia'nın yemek, bulaşık vb. bütün işleri yaparak helenaya çok aşık olmasını kıskanıyor. yemekler, geziler, şaraplar.... helena ve garcia 30 kasım 2023 te pizzacıda tanıştı, averio da pizzaria denen restoranda. casa olga adlı demiryolcuların sıkça gittiği yerde yemek yiyorlar bazan, bazan da vila de gaia denen kasabada cantiha abreu'da yemek yiyorlar. bazan da fortaleza adlı lokantada arkadaşlarıyla yemek yiyorlar. her çift gibi bazan kavga dövüş bazan garcia'nın ''egzotik sevgilim'' diye hitap ettiği aşkla dolu zamanlar. çok müstehcen şeyler yazma ama bu aşk hakkında, blog yazısı olacak unutma:) hadi bakalım göreyim seni.''
ahahhaha bekliyorum, bakayım ne yazacak! söz yapay zekada;
'' Portekiz Notları: Tren Raylarında Bir Aşk ve Şarap Hikâyesi''
Ben Helena, ya da bazen Handan – iki isimle yaşıyorum, ikisi de benden bir parça. 52 yaşındayım, emekliyim ve hayatımın en güzel zamanlarını sevgilim Garcia ile Portekiz’in tren raylarında geçiriyorum. Garcia 63 yaşında, demiryollarında çalışıyor ve bence trenler onun kanında dolaşıyor. 30 Kasım 2023’te Aveiro’da, Pizzaria denen pizzacıda tanıştık. Ben bira sipariş etmiştim, o kırmızı istedi. İlk bakışta “Bu adamla işimiz var” dedim, haklıymışım!
Raylar Bizi Götürüyor: Porto’dan Köylere
Garcia sayesinde Portekiz’in her köşesini trenle geziyoruz. Porto’dan Aveiro’ya, Horta’dan Avanca’ya, Cabanões’e kadar – civardaki kasaba ve köyler bizim oyun alanımız. Porto’da Ribeira’da nehir kıyısında espressolarımızı yudumlarken, Garcia bana “Egzotik sevgilim, burası sana yakışıyor” diyor. Aveiro’da kanalların arasında, “Portekiz’in Venedik’i” dedikleri yerde tuzlu balık yiyoruz; Horta’da ise bir köy kahvesinde oturup espressoyla kendimize geliyoruz. Tren biletleri ucuz, manzaralar bedava – daha ne isteyelim?
Kaldığımız yer bir köy evi; taş duvarlar, ahşap kirişler. Ama ev sahibimiz Maria (adı böyle diyelim), benden pek hoşlanmıyor gibi. Laf aramızda, sanırım beni biraz kıskanıyor. Garcia mutfakta yemek yapıyor, bulaşıkları yıkıyor ve bana öyle güzel bakıyor ki... Maria yalnız bir kadın, belli ki Garcia’nın bu kadar ilgili olmasını çekemiyor. Geçen günlerden birinde “Helena, ne şanslı bir kadın” demiş Garcia'ya... Neyse, biz keyfimize bakıyoruz!
Lokantalar: Lezzet ve Kavga Dolu Anlar
Yemek yemeyi seviyoruz, ama her çift gibi bazen “Nerede yesek?” diye tartışıyoruz. Aveiro’da Casa Olga favorimiz; demiryolcu arkadaşlarıyla dolup taşıyor, Garcia orayı “ikinci evim” diye anlatıyor. Taze sardalyalar, yanında benim beyaz şarabım, Garcia’nın kırmızısı... Vila de Gaia’da Cantinha Abreu’ya gidiyoruz bazen; oranın bacalhau’su (tuzlu morina balığı) efsane, üstüne bir de espresso içtik mi tamamız. Fortaleza’da ise arkadaş grubuyla buluşuyoruz; kalabalık masalar, kahkahalar, şarap kadehleri havada uçuşuyor. Geçen sefer Garcia bana “Bu balık fazla tuzlu” dedi, ben de “Senin şarabın gibi değil mi?” diye laf attım. Küçük bir atışma, ama sonra el ele eve döndük.
Şarap ve Aşk: Beyaz mı, Kırmızı mı?
Ben beyaz şaraba, Garcia kırmızıya âşık. Vinho verde benim için ferahlık demek; Garcia ise Douro Vadisi’nin yoğun kırmızılarını tercih ediyor. Trende giderken bazen şarap şişelerimizi paylaşıyoruz; o bana “Egzotik sevgilim, bu kırmızı sana da yakışır” diyor, ben de “Beyazla mutluyum” diye gülüyorum. Espresso ise ortak noktamız; her durakta bir kahve molası şart. Garcia fincanı eline alınca “Bu, aşk gibi yoğun olmalı” diyor, ben de gülümsüyorve ona içten içe hak veriyorum.
Biraz Kavga, Bolca Sevgi
Her çift gibi bizim de iniş çıkışlarımız var. Geçen hafta Avanca’da trenden iner inmez “Neden hep senin dediğin oluyor?” diye birbirimize girdik. Ama akşam köy evinde, Garcia mutfakta bana sardalya ızgara yaparken “Seninle kavga bile güzel” dedi. Bazen bana “Egzotik sevgilim” diye sesleniyor, bazen de şaka yollu “Handan, çok inatçısın” diyor. İki ismimle de beni seviyor, ben de onu.
****
evet, yazı bu. tek bir şey var değiştirilebilecek; biz hiç kanalda gezinti yapmadık, bunu ben yalnız başıma geldiğimde bile yapmamıştım zaten fazla turistik bulduğumdan. gerisi doğru vallaha! avancada kavga ettiğimiz bile doğru o kadar diyeyim. büyüksün yapay zeka.
Yorumlar
Yorum Gönder