portekiz notları 3; biraz ilişkiler biraz burada yaşam...

 valla sizi bilmiyorum ama benim bazan partnerimi öldürmek geçiyor içimden!:) bunu da söylüyorum ona. özellikle bir soru sorup da yanıtımı beklemeyip dinlemek istemediğine dair el işareti yapınca! deliriyorum. seni şu an öldürüp portugal hapishanelerinde vakit geçirebilirim diyorum. hiç bir ilişki düz bir çizgide ilerlemez handan, diyor. haklı. ama benim beynimi yakma o yangında sen de yanarsın, diyorum. biliyorum, diyor. tam bir latino olarak dudağının kenarında asılı gülümsemesi ile '' seni zaten bu yüzden çok seviyorum dahası ilk gördüğümde aşık oldum,'' diyor. sular duruluyor. 

orta yol diye bir şey benim hayatımda pek yok, sevmem ortalamayı. anlaşıyorsak ya benim dediğimin doğru olduğunu kabul etmişizdir ya da onun. bazı konuları konuşmayı eylül'e atıyoruz; erken. çok erken bazı kararlar için. 

***

burada yorulmuyorum, özellikle dün gece bunu fark ettim. bir köy evinde yaşıyoruz, çamaşır mak. var, bulaşık yok. yemekleri a. yapıyor, bulaşıkları ben yıkıyor ve mutfağın düzenini sağlıyorum. burada trafik yok, korna yok, hızlı hızlı yürüyen insanlar yok. bir ayda bana çarpan tek bir insan olmadı. dün gittiğimiz lokanta, bütün kasabanın -hemen hemen- yemek yediği bir lokantaydı. sıraya girdik,lokantayı  patron olduğunu düşündüğüm bir  kadın ve oğlu olduğunu düşündüğüm adam yönetiyordu. sıramız geldi ve menü istedi a. önce vinho verde ile ferahladık. bakın, sıradakilere kimse ay bir kadeh içki ikram edeyim demiyor, herkes sırasını bekliyor, yemeğini alıp gidecekler tezgaha yöneliyor. orta yaş üstü onlarca aile oturmuş zevkle yemek yiyip şarap içiyor. herkes rahat, acele eden yok, hızla yemek yiyen yok. sipariş veriyoruz; kavurma ve barbekü soslu tavuk. salata ve pilav ikram. marul domates ve soğandan müteşekkil salata taze, domatesler bahçe domatesi, sirkesi yağı yerinde. bu kadar insana taze salata sunmak bile başarı bence ama yapıyorlar. nefes alır gibi yapıyorlar üstelik; doğal ve zaten olması gereken bu. yemek bitiyor, kahveler ve şişesiyle dijestif bırakılıyor masaya:) 

masalarda tuz/karabiber estek köstek peçete kutusu vb. gibi aslında gerçekten gereksiz hiç bir şey  yok. sadece ben extra peçete istiyorum. ay çok sıcak! üç kez de elimi yüzümü yıkıyorum:=) a. ise yerinden bile kalkmıyor! oturan latino boğa:)))))  hiç bir yemeğin dibinden yağ akmıyor. hiç bir yemek 33 gündür midemi rahatsız etmedi. yalnız çorbalarını sevmiyorum. bir iki tattım denedim ama yok ıhhhh bu pazılı, lahanalı fasulyeli çorbayı sevemedim. eh bu da nazarlık olsun ayol. 

özetle; ilişkilerin tek bir doğrusu yok, gitmek en kolayı. gitmek/bitirmek istemiyorsan sakinleşmeyi bekliyorsun ve o zaman her daim anlaşamasan bile ben böyle düşünüyorum/yapıyorum sen ise farklı; bu farklılık ile yaşayabiliyor muyuz ona bakıyorsun. yanıt evet ise, bazan radyoda çıkan bir şarkı ile dans edip bütün sorunların üzerini çizebiliyorsun. 


aşkla kalın. portekizde aşk ise gerçekten bambaşka! latin kültürü başka, rahatlığı bir istanbulluyu delirtecek dozda! ama güzel ve heyecanlı. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

eminönü'nden cihangir'e istanbul

jestler jestler jestler... bir ilişkide olması gerekenler

istanbul yanıyor!